Yıllar – Kırk Dört

\"Kırk

 

Ne anlaşır ne anlatır bir hal bu. Az buğulu, çokça sus pus. Birbirinin ardına kırk dört yıl; ortak yanları birbirlerini aralıksız takip edebilişleri olmalı. Yıllar mahir. Yıllar sürekli. Yıllar yorgun.

Çocukluk… O zamanlar ilçe olan Bayburt varoşlarında, insanların birbirine kurşun sıktığı zamanlar…77, 78, 79….Her zamanki kadar kandırılmış, her zamanki kadar karanlık ülkemde her gün birbirini vuran \’kardeşler\’. Bugün herkesin unuttuğu yıllar. Kuyruklar, yokluklar ve siyasilerin nüktedan pişkinlikleri. İnternetin, Facebook\’un, Instagram\’ın olmadığı, insanların birbirinden çok da haber almadığı, alamadığı zamanlar. \’\’Kardeşlerin\’\’ birlikte nefret ettikleri Virginia  \’\’jandarma\’\’ sı tarafından , farkında bile olamadan \’\’birbirlerine\’\’ kırdırıldığı ve bir gecede kendilerini soğuk taşların üzerinde işkence görürken buldukları talihsiz yıllar. Çocukların; yaşlarının büyütülerek asıldıkları zamanlar. 50\’lerde başlayan ihanetlerin ilk zirveleri.

Hala çocuk …86,87,88…güzel körfez…İzmit. Havada kış kokusu. Kış ve duman. Günde üç antrenman yapılan zamanlar. Satılmışlığa; \’\’çağ atlatma\’\’ yılları. Her şeye bir fiyat belirlenmeye başlanılan yıllar. Yol, köprü, kavşak adı altında; betona ve demire yatırılan paralar karşılığında oy devşirmenin mühendisliği. Üretmeden, tüketme çağının başlangıcı. 84\’de türetilen yeni \’kardeş kavgasının\’ ateşine odun atılan zamanlar. Alevin git gide yükseltildiği, ateşin \’canları\’ yakmaya başladığı, cenazelerin Al Bayrağa büründüğü ve kimsenin evet kimsenin henüz hiç bir şeyin farkında bile olmadığı zamanlar. Beslenmiş bir canavar üzerinden, coğrafya mühendislikleri : 1.Körfez Savaşı.

97,98,99….Gençlik. Fethiye… Büyülü bir diyardan büyük yıkımlara. Çok çalışılan, çabuk alışılan zamanlar. Yüzlerce hata. İyi dostlar… 45 Saniyede tamamen değişen yaşamlar. Kaybedilen 42 bin kardeş. Devletin tüm kaynaklarını, 84\’den beri süren \’kışkırtılmış\’ kavgaya adadığı ve Endüstriyel merkezinde çaresiz kaldığı yıllar. Acı. İnsanları, yaklaşan çok daha büyük tehlikeyi göremeyecek kadar meşgul edecek bir sürü acı. İhanet. Git gide ve içten içe çürütülen değerler toplamı. Anlamsız politik kavgalar. \’Mahalleden\’ uzaklaştırılan halk. Yozlaştırılmış kent kültürsüzlüğü. Tüketim. Sürekli körüklenen tüketim. Banka krizleri. Devamında \’özenle\’ yaratılmış, 2. Körfez Savaşı.

08,09,10….Hamlık. İstanbul…İhanetin yerleştiği yıllar. Adliye koridorları…Nezarethaneler…Yargının direkt kontrol altına alınmaya başladığı zamanlar. Aşağılık savcıların başında \’Cumhuriyet\’ ifadesi yerine \’Özel yetkili\’ ifadesi bulunduğu yıllar. \’Özel yetkili\’ soysuz mahkemelerin \’uşak\’ olduğu en karanlık zamanların başlangıçları. Adım adım tek adam fikrine yürüyüş. On yıllardır ihanet uğrayan Cumhuriyetin belki de en acılı yılları. Bugünlerin son habercileri. Tekke ve zaviyelerin \’vakıf\’ edildiği anlar. Kör kütük ihanet, Kör kütük cehaletin meşru kılındığı zamanlar.

14,15,16…..Kalfalık. İstanbul… Oy verdiklerinin ihanetine uğramak. Çocuk tecavüzleri, kadın cinayetleri. İşçi tekmeleyen bürokratlar. Katledilen madenciler. Ve nihayet Cumhuriyete kast etmeler. Basiretsizlikler, pişkinlik zirveleri. \’Oğlan bizim , kız bizim\’ ler. Neredeyse güçler ayrılığının tümüne \’tek adam\’ fikri ile hükmetme öykünmeleri. Öfkeli kalabalıkların; sahte sosyal medya mecraları üzerinden birbirlerine besledikleri nefret üzerinden yaşayan bir muktedirlik mücadelesi. Cehaletin kutsandığı zamanlar. Bilinen uygar dünyanın tümüne \’karşı\’ olmalar, dünyayı \’karşıya\’ almalar. Politik yeteneksizliğin zirvesi. 14 yıldır sadece beton ve demir ile pompalanan ekonominin can çekişmeleri. Sıfır üretim dönemi. Tüketimin büyüsü ve cehalet cesareti ile meşrulaştırılmış hatta yüceltilmiş bir \’geri kafalılık\’. Ve en fenası; neredeyse tümü ile BAĞIMSIZLIKTAN UZAKLAŞTIRILMIŞ bir yargı.

Kırk dört yılın özeti bu.

Lakin yine de ne derler bilirsiniz.

Gecenin en karanlık anı, şafağa en yakın olandır.

 

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir