Suriye Savaşları

Çok uzun yıllardır dikta rejimi ile yönetilen ve önce Sovyet sonra Rusya etkisinde yaşayan bir ülke Suriye. Öyle önemli ki Ruslar açısından; Türkiye NATO üyesi olduğundan; Rusya ve müttefikleri Çin ve İran için Akdeniz\’e çıkmanın tek yolu, tek donanma üssü Suriye. O kadar Demokratik ki! 1971\’den beri tam 44 yıldır Esad soyadı tarafından yönetiliyor.Önce Hafız sonra Beşşar Esad..

Eskiye ve stratejik coğrafyaya dayanan ve Rus güdümünden yıllardır rahatsız bizim Jandarma. ve yıllardır Langley aracılığı ile kaos arıyor Suriye\’de. Çünkü Suriye Esad soyadının baskıcı yaklaşımı ve Rus desteği ile, geleneksel Orta doğu kaosundan uzak bir ülkeydi 4 yıl önce.İsrail ile Golan konusunda tarihsel itişmeler dışında, buhranlı Orta Doğu coğrafyasında İsrail\’e, Lübnan\’a, İran\’a , Irak\’a Kuveyt\’e göre daha sakin bir limandı.

Langley\’in yıllar süren çabası, Irak\’ın sözde nedenlerle işgali ile birden Suriye limanının da kapılarını açıverdi Jandarma\’ya. Çünkü Jandarma, Irak\’ı işgal ettiğinde, radikalleşen bir kısım İslamcı Lübnan\’a bir kısmı da Suriye\’ye kaçtı.Ve bu, bir Arap Cumhuriyeti olmasına karşın islami etkilerden uzak yaşayan 17 Milyon nüfuslu Suriye\’de ciddi bir sorun yaratmaya başladı.

Gelenlerin tahmini sayısı bir milyona yakındı ve fanatik İslam taraftarıydı. Fanatik İslam\’dan uzak, batılı çizgilerde yaşayan Suriye yönetimi, Suriye içinde cirit atan FSB ve tabii Suriye istihbaratı topluca uyudu bir süre.Ama Langley uyumadı.

Aynı tarihlerde dünya da ekonomik krizlerin etkisini sert hissetmeye başlamıştı. Suriye\’de etkilendi ve gelir dağılımı CIA \’in özel katkıları ile hızla değişmeye ve halk yoksullaşmaya başladı. Babası kadar yetenekli olmayan Beşşar Esad, sorunları ekonomik yollardan değil baskı yolu ile çözmeye kalkınca, Langley tüm uyuyan hücreleri uyandırdı ve sadece bir gecede bugün ÖSO diye andığımız Özgür Suriye Ordusu doğdu. Dünya Jandarması ABD\’nin planı işliyordu. Yıllarca çalışan CIA ajanları bir gecede bir halkın ve ülkenin kaderini değiştirivermişti. ÖSO ayaklanmasına Beşşar Esad çok sert karşılık verdi. Bu sert karşılıktan çok rahatsız olan ordu mensuplarının bir kısmı temiz duygularla, bir kısmı da CIA kışkırtması ile saf değiştirdi ve ÖSO büyütüldü. Lakin yetmezdi.

Büyük bir planla yaratılan Bin Ladin efsanesi ve 11 Eylül gösterisi sonrası, Afganistan kökenli ve CIA güdümlü radikal İslam uzantılarından önemli kısmı Suriye\’ye ,Irak\’a ve Türkiye\’ye nakledildi. Türkiye\’nin Suriye sınırı zaten yol geçen hanı gibiydi. 1996\’da neredeyse tümüyle izole edilen ve kontrol altına alınan sınır, 2001\’de sadece Türk kontrolünde iken, 2010\’da neredeyse sadece PKK kontrolüne geçmişti.Kaçakçılık adı altında tüm unsurları ile her dileyen girip çıkabiliyordu. Bu sayede, Irak savaşından kaçan radikallerle, Afganistan\’dan getirilen yoldaşları Suriye\’nin Türkiye sınırında birleştirildiler ve bir gecede bu kez IŞID doğdu.

IŞID\’a verilen emir 11 Eylül senaryosu ile aynıydı aslında. Dünyaya dehşet görüntüleri sunmak.Onlar\’da para karşılığında tümüyle bunu yaptılar. Uyuyan Suriye istihbaratı, Rusya\’nın da itmesi ile uyandırıldı ve devreye PKK\’nın Suriye kolu PYD sokuldu. Durum şu olmuştu:

ABD destek, yaratım ve güdümlü radikal İslamcı IŞID  ile, RUSYA ve SURİYE destekli PYD (PKK)

ABD destek, yaratım ve güdümlü isyancı ÖSO ile, RUSYA destekli Suriye Ordusu

YÜKSEK YOĞUNLUKLU savaşıyordu.

Nerede ?….Türkiye ile Suriye arasındaki uzun sınır bölgesinde. Ne için ? ABD & Rusya etki bölgesi için.

Türkiye\’nin durumu ise çok daha kötüydü. Çünkü, ABD e NATO nedeni ile el altından IŞID\’a ve direkt olarak ÖSO\’ya destek verilmesi isteniyordu. Direkt destek konusunda tereddüt etmedi Türk iktidarı hatta, Eğit & Donat gibi enteresan planlamalara girdi. Bu şuna benziyordu;

Örneğin İran; PKK militanlarını İRAN topraklarında eğitiyor, yediriyor, içiriyor, giydiriyor silahlandırıyor ve Türkiye\’ye Türkiye\’den toprak kazanması için yolluyor.

İşte Türkiye, Suriye\’ye tam da bunu yaptı hem de açık açık, yüksek sesle bağırarak. Neden, Çünkü Türkiye\’nin yönetiminde bulunanlar güya Esad\’dan ve O\’nun yönetim şeklinden hoşlanmıyordu. Gerçek ise ABD \’den emir almış olmalarıydı.Ve bunu Türkiye\’de sokakta yürüyen 9-10 yaşlarında çocuklar bile biliyordu.

IŞID\’e verilecek el altı destek konusunda ise,  2002\’den beri süratle içi boşaltılan M.İ.T fena çuvalladı. Silah yüklü tırlar, kamyonlar, konvoylar polis ve Türk Jandarması tarafından üst üste yakalandı.Türkiye Başbakanı \’\’Bayırbucak Türkleri\’\’ şarkısını besteledi o günlerde.

ABD\’ni planı yüzyıldır uyguladığı plandı. Kışkırt, yarat, büyüt ve bombala. Dolayısı ile beceriksiz Türk istihbaratı ile beslediği IŞID\’i derhal terörist listesine alarak, dünya kamuoyu önünde radikallerle her yerde savaşıyoruz izlenimi verdiler. Elbette bombaları boş arazilere atarak.

Tüm bunlar olurken Rusya, dışarıdan net ve kararlı bir şekilde Suriye\’nin toprak bütünlüğünü savunuyor ve ayrılıkçı ÖSO ile radikal IŞID\’e karşı hem Suriye ordusunu hem de PYD\’yi (PKK\’yı) net bir şekilde destekliyor ve bekliyordu. Rusya, Afganistan ve Çeçenistan meselelerinden dersler çıkartmış bir devlet geleneğine sahipti ve desteklediği bu iki kara unsurunun ABD planlarını bozmaya yeteceğini hesaplamıştı.Kısmen yetti de. Ama dengeleyemedi.Daha doğrusu Ruslar, dengelenmesi ile yetinilemeyeceğine karar verdi. Öyle ya Suriye limanı onlarındı ve onların kalmalıydı.

Ve onlar, SU jetlerinden bombaları ve Hazar Denizindeki gemilerden füzeleri BOŞ ARAZİLERE ATMADILAR.

Sadece 2-3 günde sözde IŞID başkenti Rakka\’dan çekilmeye başladı IŞID. Karadan \’da Rus destekli Suriye Ordusu hareket etmişti çünkü. ABD\’nin boş arazi bombalayarak sözde savaştığı IŞID\’i sadece 3 günde bitirme noktasına geldi Ruslar.

 

Sonuç:

Ruslar limanlarını koruyacaklar.

Amerikalılar deneyip her zamanki gibi karıştırdılar ve buna devam edecekler, bu kez belki başka bir yerde.

Suriye\’yi Esad soyadı yönetecek bir süre daha ve kuzeylerinde, Türk sınırında özerke yakın PYD toprakları olacak

Türkiye….?

 

 

 

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir