Çok uzun ve yorucu bir iş temposunun ardından Haziran 2017\’de Catania Fontanorossa Hava limanına doğru İstanbul Atatürk Hava limanından ayrıldık. 10 gün olarak planladığımız Sicilya seyahati, daha önceden internet marifeti ile rentalcars.com üzerinden rezervasyon yaptırdığımız aracımızı teslim alışımızla başladı. Sicilya Adası oldukça büyük bir ada olduğu için, detaylı gezmek istiyorsanız bir araç kiralamanızı öneririm. Erken rezervasyon yaptırırsanız, ortalama bir aracın sigorta dahil kira maliyeti günde 30 Euro seviyesinde bulunabilir.
Yönümüzü kuzeye, adanın masal kenti Cefalu\’ya çevirdik. (Okunuşu: Çefalu).
Ancak planımız, sabah vardığımız Catania\’dan hareketle önce Cefalu\’nunda biraz ötesine ünlü Sicilya kenti Plaermo\’ya uğrayıp Cefalu\’ya geri dönmek olduğundan direkt Catania – Palermo yolculuğu yaptık. Bu yoluluk molasız yaklaşık 2 saat 45 dakika sürüyor.
Palermo, ilk bakışta sizi hayal kırıklığını uğratabilir ancak sokaklarını dikkatli geziniz ve bizim tüm güzelliği sahilde arama hatamıza düşmeyiniz. Doğru yeri bulduğunuzda, nefes kesen bir şehir olduğunu göreceksiniz.
Bir kaç saatli şehir turu ve öğle emeğinin ardından günü kapanış rotasına başladık: Palermo – Cefalu. (Solunuza denizi alıp 1 saat 10 dakikalık bir yolculuk bu.)
İlk gece konaklayacağımız otelde olağan üstü bir manzara karşıladı bizi. Cefalu\’da aracınızı şehrin dışına bırakıp, şehir merkezine yürümek zorunda olduğunuzdan yanınıza yalnızca kullanacağınız kadar eşya almanızı, ağırlıkları aracınızın bagajında bırakmanızı öneriyorum. Masal gibi bir Sicilya kasabası Cefalu. Biz bir gece kaldık ancak tüm tatil kalınabilirdi.
Ertesi gün,kahvaltıdan sonra masalsı Cefalu\’dan bir başka masal kentine Taormina\’ya doğru yolculuğumuz 2 saat 45 dakika kadar sürdü. Taormina\’ya vardığımızda; sarp kayalıkların üzerine adeta oyulmuş gibi duran bu efsanevi İtalyan kasabasında ulaştığımız kuş bakışı manzara gerçekten olağan üstü idi. Biz Taormina\’ya 4 gece ayırdık ve her bir gün, kasabanın eteklerinde bulunan birer plajda dinlenmeyi tercih ettik. Bu plajlar, kasabadan 10 – 20 dakika aralığında ulaşılabilecek son derece keyifli ve konforlu plajlar. Giardini Naxos ve Letojanni bir çırpıda sayabileceklerim. Bu plajlara gidip dönerken etrafınızda, her biri adeta 1970\’lerde donup kalmış binalara ve çamaşır asılı balkonlara dikkat ederseniz orijinal Sicilya ile de tanışmış olursunuz. Aracınız bıraktığınız yerlerde parkmetreler var, park ücretinizi ödemeyi unutmayın, aksi halde dönüşünüzde aracı teslim ederken tatsız sürprizlerle karşılaşabilirsiniz. Taormina, günün her saati müthiş keyif vaad eden bir kasaba. doya doya keyfini çıkartın ve ayrılırken küçük kavanozlarda satılan son derece acı bir biberin; zeytinyağı içerisinde marinasyonu ile elde edilen biber sosunu almayı unutmayın.
6.günün sabahında, adanın bu kez güneyine doğru Taormina – Syracusa rotasında yola çıktık. Denizi yine solumuza alarak 1 saat 30 dakikalık keyifli bir yolculuktan sonra bir diğer muhteşem şehir Syracusa\’ya ulaştık.
Son 4 gecemizi ayırdığımız bu Roma İmparatorluk kenti, tam bir açık hava müzesi. Muhteşem sokakları, küçük meydanları ve tümü denize açılan dar sokakları ile insanı yaşadığı yüzyıldan hızla uzaklaştırabilecek kadar güzel bir şehir. Şehrin içindeki plajlardan denize girilebildiği gibi (giriş, şezlong ve havlu kişi başı 20 euro civarında); şehrin hemen yakınlarındaki bir çok plajdan da yararlanabilirsiniz. Bu plaj- Restaurantların en keyiflilerinden biri kesinlikle Zen isminde bir mekan.
Sicilya Adasının doğusunu tamamladığımız bu seyahati biz 9 gece ve 10 gün olarak gerçekleştirdik ve kişi başı yaklaşık (her şey dahil) 550 Euro\’ya mal ettik. Yani kişi başı günlük 55 Euro.
2018 yılında gerçekleşen ekstra kur sorunları nedeni ile artık Euro cinsinden her rakam anlamsızca yük getirmeye başlasa da, her bir anına değdiğini belirtmek zorundayım.
Keyifli, esnek ve nefes kesici bir plaj tatili için Sicilya\’yı herkese tavsiye ediyorum.
İyi yolculuklar.