Yeniden seçime 2 gün kaldı. 1.Kasım.2015 Pazar günü, teknik olarak 7 Haziran\’dan çok da farklı sonuç vermeyeceğini düşündüğüm genel seçim yapılacak.Öncelikle 5 ay önce gerçekleşen seçim sonuçları ile; 1 Kasım\’da benim inandığım seçim sonuçlarını rakamsal olarak karşılaştıralım:
AKP ; Haziranda % 40,83 oy aldı; Pazar günü 38,5 tabanında bekliyorum; yani yaklaşık 2,5 gerileyebilir.
CHP; Haziranda % 25 aldı; En yüksek 26,5 bekliyorum; yani artsa artsa 1,5 artar. (Kılıçdaroğlu; yine İSTİFA ETMEZ!!!)
MHP; Haziranda % 16,33 aldı; Bu kez en yüksek 15 bekliyorum; yani yaklaşık 1,5 gerileyebilir.
HDP; Haziranda % 13,16 aldı; Yine emanet oy alacak bence; 15 bekliyorum; yani yaklaşık 2 puan yükselebilir.
Sonuç; 38,5 / 26,5 / 15 / 15
Bu seçim özelinde ve yine AKP\’nin tek başına iktidar olabileceği bir sonuç mümkün görünmüyor.
Yani Ülkemde son 5 ayda olan her şey boşuna yaşandı. Dolar boşuna dayandı 3 liraya; Euro boşuna zorladı 3, 3 liraları, Pound 4,5 lira oldu, boşuna.
Boşuna öldü 1000 ,evet bine yakın İNSAN.!
Ve yüzlerce kez boşuna katledildi İNSAN HAKLARI…
Bu tablo içerisinde en acısı da ; Vicdanı, özgürlüğü, insanlığı temsil etmesi beklenen SOL; bence ve en fazla %3,5 oranında arttırabilir oyunu. Hepsi bu. Çünkü alternatif üretemeyen bir sol söz konusu.
Çözüm olması beklenen solun büyük partisinin KOMİK Başkanı; Mercedes lüks binmem ben deyip; Audi A8\’ e biniyor bu ülkede!!!.9 kere seçim kaybediyor ve çıkıp EN SAĞA YAKIŞACAK BİR PİŞKİNLİKLE; istifa etmem gayet başarılıyız diyor. Kendi partisinin belediyelerinde; haksızlık, zulüm, adaletsiz iş akdi fesihleri, yeşil alan katliamları ve en başta da rüşvet kol geziyor bildiğin.
Solun küçük partisi ise; hala ırka oynuyor oyununu alttan alttan.Türk lafını sindiremiyor içine.Kürtlere haksızlık ediliyor derken; Türklerin ülkesinde Türklere haksızlığın daniskasını ediyor.Yerini belirleyemiyor bir türlü İmralı – Kandil hattında. Oysa farkında değil; Örneğin Öcalan\’ın yeğenini falan MV adayı yapmasa, Ne Kandil tanırım ne de İmralı; burası Ankara kardeşim diyebilse; Sempatik olduğunca dik de durabilse belki solu birleştirecek hiç beklenmedik şekilde.Ama diyet ödemek zorunda tabii…Türkiye\’de o koltukların diyetleri var.
Sağa gelince; SAĞ\’ın ölüsü %53 – 55 alıyor bu ülkede.Bazen 60-65 hatta. En büyük nedeni Ümmetten gelmek yani sonradan Millet olmak. Kanımızda var Ümmetçilik.Millet olmayı 1919 – 1938 arasında kısa bir süre öğretmeyi denediler bize. Ata yaşarken sorun yoktu. O gittikten sonra Millet önce devlete sonra tekrar ümmete dönüştü bu ülkede. Bundandır kimi mitinglerde bayrağın üzerine konan ve çekirdek çitleyen popolar. Yani SAĞCI bu ülke.
Sağ ne demek; muhafazakar, geleneksel, tutucu demek. Ama en azından DEMOKRATİK bir sağ hak ediyor bu ülke. Daha üç gün önce İktidarın borazanlığını yapan ORTAK medya grubu; dün; polis tarafından basılıp apar topar Avukat!!! olduğu söylenen iğrenç bir yaratığın KAYYUM\’luğunda insanları iş akdini fesih etmemeli.Yollar ve fikirler ayrılınca; devletin ORANTISIZ güçleri; Muktedir tarafından bu kadar haksızca ve namertçe kullanılamamalı.
Bu diktadan daha kötü çünkü diktada YARGI olmaz, burada YARGI var ve iktidar tarafından alenen kullanılır halde. O zaman YARGI nasıl var olur?…Yargının mafyalaştığı bir yapı diktadan çok daha kötüdür inanın. Üstelik bu yargı mafyasının tetiği direkt iktidarın elinde ise artık ne milletten, ne ümmetden ne de devletten söz edebilirsiniz.
Bir kulübün başkanı \’\’ben hakem odası da basarım\’\’ derken müdahale etmezseniz, gün gelir bir başka kulübün başkanı 6 hakemi statta hapis eder, alıkoyar. Evet hakemler rezil yönetiyorlar tıpkı hakimler gibi. İşlerinde yeteneksiz ve çoğu art niyetli. Memleketin hukuksuzluğu hakimden hakeme de bulaşmış tabii. Lakin, siz insanları 4 saat stadyuma hapis edemezsiniz. Hukuk olan yerde bunu yapmaya korkarsınız çünkü. Ne demiş bu Başkan; ben bırakmazdım lakin çok saygı duyduğum o şahsiyet arayınca salıverdim demiş. Kim o arayan? Ülkenin Cumhurbaşkanı…Yani, adaleti, hukuku, insan haklarını, orada hapis edilmiş çoluk çocuk sahibi 6 insanı sadece ve sadece bir tek adamın sözü ile bırakıyor. Hukuktan, suçtan, yargıdan, toplumda, toplumsal haklardan değil bir tek adamdan çekiniyor…O aramasa; linç edecek!!! Neden? Ali kıran baş kesenlerin ülkesi oldu burası. Bir de çıkıp ben Trabzon\’luyum diyor. Trabzon senden utanmıyorsa; Türkiye Trabzon\’dan utanmalı…
Özetle bunlar bizim seçimimiz. Bu Fenerbahçe başkanını da biz seçtik, bu Trabzonspor başkanını da. Bu Cumhurbaşkanı\’nı da biz seçtik, Başbakan olduğunu zanneden bu şahsiyetin partisini de.
Ve iki gün sonra; bu kadar basiretsiz GENEL BAŞKANLARIN seçtiği MV adayları içerisinden 550 tane ayrıcalıklı, lüks ve refah içinde yaşantılarına lüks ve refah katacak sözde millet vekilini de biz seçeceğiz. Seçmeliyiz de. En azından bu sözde hakkımızı kullanmalıyız.
Asla kaçıp kurtulamayacağımız bir şey için:
Vicdanımız için.