Gezebildiğim dünya üzerindeki en güzel, en görkemli şehir Roma. En çok ziyaret ettiğim ve neredeyse sokak sokak keşfettiğim kent. Klasik anlatımla Roma\’yı internette binlerce kaynakta bulabilirsiniz.Tüm kaynaklarda Collesium, Forum, İspanyol merdivenleri, Aşk çeşmesi, Navona Meydanı ve Vatikan vardır.
Olmalıdır da elbette.Roma bunlarsız olmaz. Lakin Roma, bu dünyaca ünlü gezi noktalarından çok daha fazla, çok daha görkemli bir şehir.O kadar görkemli ki, hızlı paket tur üretip satan turizm şirketlerimiz, Roma\’nın 3 ya da 4 gün de yalnızca yukarıda belirttiğim ana noktaları gezdirebilmek için jet hızında hareket etmek zorunda kalırlar.Bu tür paket turlarla giden bir çok insan eve dönerken bitap halde ve başı dönmüşlükten ne gezdiğini anımsayamayacak durumda olur çoğunlukla. Ben yavaş gezmeyi severim.
Bunca Roma deneyimi ile söylemeliyim ki ilk Roma geziniz için 4 gece 5 gün ideal bir süredir. Severseniz zaten defalarca geleceksiniz detaylar için. Roma\’ya uçuş İstanbul\’dan 2,5 saat civarında sürecektir. Leonardo Da Vinci Hava limanı, Roma\’nın 30-40 dakika kadar güneyinde; Fiumicino kasabasında bulunur.Buradan Roma\’ya ister hava limanında bulacağınız shuttle otobüslerle, isterseniz internetten ayarlayabileceğiniz transfer araçları ile gidebilirsiniz. Shuttle servislerle ulaşımınız bir saati bulabilir ve kişi başı 15-20 Euro civarındadır. Özel transfer araçları ile tek yön 60 Euro\’ya ulaşabilirsiniz.Yani 4 kişi iseniz konfor açısından bir transfer alınız.
Roma\’ya ilk kez giden herkes aynı hatayı yapar turla ya da tursuz Termini bölgesinde bir otel seçer.Bu hatayı yapmayınız, dünyanın en güzel kentinin en çirkin bölgesidir Termini. Merkez Tren İstasyonu\’nun hemen yanıdır.Ulaşımı kolay diye tercih edilir.Pek lüzumsuzdur zira Roma\’da ulaşım sorunu yoktur. Bütçenize uygun iki otel önereceğim: İlki Via Veneto Caddesinde.Roma\’nın Nispetiye Caddesidir. Doyumsuz güzelliktedir.Burada Hotel Alexandra 3 yıldızlı küçük bir otel.Erken Rezervasyon ile kişi başı gecelik 100 TL civarına oda kahvaltı yer bulabilirsiniz.Geç kalmışsanız geceliği kişi başı 500 TL ye bile ulaşabilir.Diğer alternatif Via Raselle\’da Hotel Julia. Erken rezervasyonla kişi başı 80 TL\’ye geç kalmışsanız kişi başı 200 TL ye oda bulursunuz.Her ikisi de şehrin göbeğidir.Bu Roma için önemlidir. Çünkü yürüyeceksiniz. Roma sadece yürüyerek gezilir:).. Daha fazla bütçeniz var ise şehirdeki üç Boscolo\’dan birinde düşünmeden kalın.Hepsi birbirinden iyidir.
Otele yerleşip, kapıdan şehre adım atınca hemen bir üstü açık otobüs bileti alın.Şehre ilk görüşte aşık olacağınız ve istediğiniz zaman inip bineceğiniz bir günlük bilet çok yararlı olacaktır.Turu hiç bölmeden tamamlarsanız yaklaşık 1 saat sürecektir.Buna tur şirketleri paket tur satarken panaromik şehir turu diyorlar:).Dedim ya büyülü bir kent Roma.Bu turdan sonra hemen her yerde görebileceğiniz pötikare masa örtülü bir sokak trattoria\’sında bir tabak makarna ya da pizza yiyerek arkanıza yaslanın ve Roma\’da hissetmeye başlayın.Ve kesinlikle Roma\’ya özel bir kadeh Frasciata şarabı için.Çok ucuz ve çok lezzetli bir beyaz şaraptır.
Yazımın başında belirttiğim gibi İnternette Roma\’nın en çok bilinen noktaları ile ilgili bilgiler bulabilirsiniz.Ben, daha az bilinen, gidilmeye pek de vakit bulunamayan ama bence Roma\’da size Roma\’yı hissettirecek iki özel yerden bahsetmek istiyorum. Bunlardan ilki Villa Borghese.
Villa Borghese, Roma\’nın göbeğinde alabildiğince büyük bir park.New York\’un Central Park\’ı ya da Londra\’nın Hyde Park\’ı gibi.Roma şehrinin en büyülü özelliği, yürürken karşınıza hiç beklenmedik şeylerin çıkmasıdır.Via Veneto\’nun devamında ve İspanyol Merdivenlerinin hemen üst kısmında yer alan bu devasa park Roma\’nın içinde olağanüstü bir mekan.Özellikle İstanbul\’da yaşıyorsanız, bir şehirde yürüyerek böyle bir mekana ulaşabilmenin lüksünü anlayacaksınız.İçerisinde müzeler, restaurantlar, büfeler, büyük bir hayvanat bahçesi, aynen korunmuş onlarca tarihi çeşme, köprü, köşk ve alabildiğince yeşil ve huzur bulacaksınız. Bir sabah kahvaltınızı ya da bir akşamüstü kahvenizi Borghese\’de deneyin.Bisiklet kiralayabilir, yürüyebilir ya da küçük trenle gezebilirsiniz.En az yarım gününüzü , severseniz bir tam gününüzü ayırabilirsiniz.Gerçekten eşsiz bir histir.Üstelik parktan çıkar çıkmaz Via Veneto caddesine ya da İspanyol Merdivenleri\’ne direk ulaşabilirsiniz.Roma bir yürüyüş kentidir.Yürüyerek tüm Roma gezilebilir.Ayaklara kara sular indirecek bu yürüyüşlerin arasında yarım gün Borghese hem farklı bir lezzet hem de dinlenme şansı tanır insana.Ve sizi hiç bir tur Borghese\’e götürmez.:)
Turlarla gidemeyeceğiniz ama Roma\’da mutlaka gitmeniz gereken ikinci yer ise Trastevere. Yani Tevere\’nin karşısı.
Tevere nehri Roma\’yı ikiye böler.Bir tarafta Roma kalırken diğer tarafta Vatikan ve Trastevere vardır. Trastevere\’liler İtalya Roma\’dır Roma ise Trastevere buyururlar.Çok da haksız sayılmazlar aslında.Çünkü Bugün Roma\’da ki yaşamın özünü Trasteverede görebilirsiniz.Gidin ve sokaklarda kaybolun.Her sokak sizi küçük sevimli bir meydana çıkartacaktır: Piazza Santa Maria. Adını hemen oradaki bir 3,yüzyıl kilisesinden alıyor.Muhteşem bir mekan.
Gözü rahatsız eden hiç bir şey yok.Fast food yok.Sokakta oynayan çocuklar, meydan havuzunda müzik yapan sokak sanatçıları ve gençler, olağanüstü bir kilise, sokak arasında berber dükkanları, terziler.. Meydana bakan küçük kafe ve restaurantlar…Her sokak bir sürpriz her sokak bir keyif çıkartıyor insanın karşısına.
Trastevere\’de yarım gün geçirin.Yaşadığınızı hissedeceksiniz.Nispeten daha az turistik bu Roma köşesi size garip bir huzur verecek.Yediğiniz yemeği daha lezzetli algılayacaksınız.İçtiğiniz şarap gerçek bir keyif verecek.Pazarlar, çiçekçiler, sokaklar…Henüz Pizza\’nın memleketi Napoli\’de bulunmadım.Orası hariç, dünya üzerindeki en güzel Pizza Trastevere\’nin ara sokaklarında bulunur.Tüm Avrupa için geçerli olmakla birlikte İtalya ve Roma için özellikle çok geçerli bir önerim var. Roma\’da ve Trastevere\’de İtalyan gibi davranın. En gösterişli yerlerden çok sokak aralarında küçücük, 2-3 masalı mekanlarda oturun, yemek yiyin.Ana meydanlarda kahve için tabii ama yemekleri daha küçük daha ara sokak mekanlarında tercih edin.Hem daha ekonomik olacaktır hem de çok daha lezzetli.Yani turistleri değil, İtalyan\’ları takip edin:))Unutmayın her zaman en kalabalık yer en iyisi değildir…
Yürürken birden karşınıza dikilen Pantheon; önünüze çıkıveren Trevi (Aşk) Çeşmesi, Ünlü İspanyol Merdivenleri, Devasa Meydanları, O meydanları bağlayan Via Del Corso gibi dev caddeleri, Tarihi Roma forumu, Collesium, Yemyeşil Villa Borghese, Vatikan\’ın kendine has yaşam biçimi ve San Pietro ve tabii Roma\’nın özü, yaşamın tam kalbi, İtalyan lezzetinin ve keyfinin merkezi Trastevere.
Tüm bunlara tek bir vasıtaya binmeden ulaşabileceğiniz dünya üzerindeki tek şehir Roma.Muhteşem bir keyif kenti.Yaşamak için kurulmuş sanki.Hakkını sonuna kadar veriyor da.Yolu Roma\’ya düşecek dostlarım; dil konuşamıyorsanız ve bu nedenle paket turla gitmek istiyorsanız, inanın buna hiç gerek yok. Çünkü Roma\’nın dili herkes için ortak.Sadece keyif ve huzur.Gidin, yürüyün ve kaybolun. Roma\’nın tadı en çok kaybolarak çıkıyor çünkü.
Roma ile ilgili çok detay yazacağım.Belki onlarca yazı.Ama başlangıç olarak Roma\’nın iki daha az bilinen rotasını yazmak istedim.4 gece 5 gün bir Roma keyfinin kişi başı maliyeti, iyi bir planlama ile toplamda 600 Euro seviyesinde olacaktır.Uçak, otel, transfer, yeme içme ve keyif içinde…
9 Mayıs, 2015 – Roma