Müşterilere \’\’Misafir\’\’ denir klişesinden kurtulup gerçekten \’\’misafir\’\’ edebildiğimiz zaman.
Otellere, Genel Müdürlerimizi doğru-düzgün seçtiğimiz zaman.
Otelin bina değil içinde çalışan \’\’ekip\’\’ olduğunu anlayabildiğimiz zaman.
Otelcilik mesleğini \’\’profesyonelleştirebildiğimiz\’\’ zaman.
Eğitimini almayan hiç kimseyi \’\’misafir olmak\’\’ sıfatı hariç otele sokmadığımız zaman.
Otelin Genel Müdürüne otelcilik öğretmeyi bıraktığımız zaman.
(Teknik Direktörlerimize de futbolu öğretiriz biz….)
Otel personeline, \’\’gözümüzün bebeğine bakar gibi \’\’ bakabildiğimiz zaman.
Özel olarak, 21. yüzyıl koşullarında, sadece ve sadece OTELCİLİK öğretebildiğimiz çocuklarımızı
yetiştirebildiğimiz zaman.
Etiket için OTEL SAHİBİ olmadığımız zaman.
Para aklamak için Otel Binası inşa etmediğimiz zaman.
Personelimiz, makam aracımızı \’\’çaldığında\’\’ nedenini anlayabilecek kadar olgunlaştığımız zaman.
Bir otelde Genel Müdür Yardımcı\’sının görev tanımını ya da görev yararını sorgulamaktan vazgeçtiğimiz zaman.
Otellerimizde verdiğimiz hizmetin kalite düzeyini, pazarlık konusu yapmadığımız zaman.
Otel sahiplerinin tüm akrabaları otelde sadece \’\’misafir\’\’ olduklarını öğrendikleri ve aldıkları hizmetin bedelini kendilerine tanımlanan \’\’özel fiyatlardan\’\’ da olsa ödedikleri zaman.
Otelciliği biliyorum demeyi bıraktığımız, otelciliği öğrenmeye devam ediyorum diyebildiğimiz zaman.
Otelin ; kalınan gece, kalan insanların EVİ olduğunu kabul ettiğimiz zaman.
Otelciliğin; bina inşa etmek değil, kültür inşa etmek olduğunu kavrayabildiğimiz zaman.
Otel personelinin maaşlarını, devlet memurlarının maaşları ile kıyaslamayı bıraktığımız zaman.
Otelin açıldığı günden başlayarak 60-70 yıl hiç kapanmayacak bir ticarethane olduğunu unutmadığımız zaman.
Sabrı ve istikrarı, günlük sorunlardan yüce tuttuğumuz zaman.
Kapımızda 55 yaşlarında bellboy ya da doorman\’ ler çalışmaya başladığı zaman.
Ve o insanların aynı otelde 35. meslek senesini kutluyor oldukları zaman.
Yürekli bir Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, OTELCİLİK YASASINI meclisten çıkardığı zaman.
Plansız, bütçesiz ve anlamsız her aklımıza geldiğinde REKLAM VERELİM demediğimiz zaman.
Otellerin içerisindeki bazı bölümleri, o işlerin uzmanlarına TAŞERE etmenin OTELCİLİK gururumuzla bir ilgisi olmadığını öğrendiğimiz zaman.
Otellerimizde Genel Müdürlük yaparken, gençlerin gözümüzün içine bakarak, bizden bir şey öğrenmeyi umduklarını fark ettiğimiz zaman.
Aynı kentte otelcilik yaparken, otelciler olarak birbirimizle fikir alışverişinde bulunmayı, ortak stratejileri üzerinde konuşmayı, saygılı olmayı, dinlemeyi ve aynı yolda yürümeyi EGOMUZUN üzerine taşıyabildiğimiz zaman.
Emekli subay, emekli polis, mimar, inşaatçı, tekstilci GENEL MÜDÜRLERİMİZ olmadığı zaman.
Bizler, subaylık, polislik, mimarlık ya da inşaatçılık yapmaya ÇALIŞMADIĞIMIZ zaman.
İnsanların kafasına, otelcilik ile Kadın ticaretinin ALGIDAKİ YERLERİNİN birbirlerine ÇOK UZAK olduğunu bir daha oradan çıkmayacak şekilde YERLEŞTİRDİĞİMİZ zaman.
Gerçek birer OTELCİ olacağız.