Direkt konuya gireyim. Kökenine / kaynağına saygı duysam da bugün için kullanıldığı formatta, bu \’kadınlar günü\’ zırvasından ilk ve hemen vazgeçmesi gerekenler, bu işe ciddi şekilde derhal karşı çıkması gerekenler kadınlar olmalı. Böyle bir saçmalığın arkasından giderek yılın tam 362 gününü terk ediyorlar çünkü. (Diğer ikisi, anneler günü ve doğum günü) Söyler misiniz hangi akıl 3 güne karşılık 362 günü bırakır ki? Benim tanıdığım tüm kadınlar benden akıllı. İstisnasız! Bu halde böyle bir şey kabul bile edilemez.
Unutmayınız bir şeyi ayrıştırdığınızda başlar sorunlar. Siz bir çocuğa \’sen beyazsın\’ diyene kadar onun için teninin renginin bir önemi yoktur. Ayırt etmez o kendi ten rengi beyazken etrafta farklı ten renginde olanları. Siz Türkiye\’de doğan bir çocuğa sen falan kökendensin demezseniz o ayırt etmez kendini bu ülkeden doğan milyonlarca çocuktan ama köken vurgusuna başlarsanız gün gelir işler çığırından çıkar.
İnsan doğuştan seçmez rengini, dilini, dinini, kökenini ve elbette cinsiyetini. Bunlar pakete dahildir daha en başında. Sevgili anneler / babalar , siz yeni doğan bir bebeği daha o günlerden başlayarak \’insan\’ olarak yetiştirmek yerine \’erkek – kız\’ ayırımı ile yetiştirmeyi seçerseniz sonuçta çocuklarınızın kutlayacağı tek şey 8 Mart olur.
Oysa aklı olan her erkek bilir ki ömrü boyunca bir kadın tarafından (gizliden ya da açıkça) yönetilecektir. Her erkek, tüm yaşamı boyunca bir kadın tarafından yönetilir ve yönlendirilir. Erkek dediğin doğuştan eksik ve yeteneksizdir. O nedenle sevgili kadınlar, bu gereksiz aşağılanma duygusuna izin vermeyin. Dünyadaki tüm günleri zaten kadınlar yönetir. Bunun tek bir istisnası bile yokken bu 8 Mart zırvası da nedir? Elbette, bu günü de kalan 364\’ü gibi yönetsel planınızın bir parçası olarak kullanmayı seçiyorsanız, o başka.
8 Mart, 2021 – İstanbul