Karabağ Savaşı

 

Ezelden bu yana var olan ancak Sovyetler Birliği hükümranlığının son yıllarında, 1988\’de fiilen savaşa ve toprak işgaline dönüşen Dağlık Karabağ konusu 1994\’de imzalanan Bişkek Protokolü ile son günlere dek ateşkes halinde. Ancak resmi olarak Ermenistan ve Azerbaycan halen savaştalar. Bu konu üzerinde süregelen bir çok hukuk / gerçek çatışmasında olduğu üzere, ateşkes hukuki ancak savaş gerçek aslında.

Konuyu savaş tarihi açısından bunca önemli kılan konu ise 1921 Kars anlaşmasından bu yana statüsünü ve özerkliğini koruyan Nahçıvan Özerk Bölgesi\’nin tersine; Dağlık Karabağ\’ın karmaşık durumudur.

Dağlık Karabağ an itibarı ile Ermenistan tarafından bile tanınmayan lakin Ermeniler tarafından kurulmuş bir devlettir. Nüfus çoğunluğu ezici olarak Ermeni\’dir ve bu nüfus çoğunluğuna dayanarak gerçekleştirilen referandum ile kurulmuş ancak tanınmamış bir cumhuriyettir. Tanımamıştır , zira fiili durum halen Azerbaycan toprağı sayılan topraklarda 28 yıldır süre gelen bir Ermeni işgalidir. Hukuksal olarak bu topraklar Azeri toprağıdır. Ancak gerçekte hem nüfus hem de yönetsel alan olarak Ermenistan\’a bağlı süre gelen sözde özgür bir cumhuriyeti temsil eder.

Coğrafi olarak ise durum son derece sıra dışıdır.  Nahçıvan;1921\’den beri Türkiye – İran – Sovyetler Birliği ( daha sonra Ermenistan) üçgeninde ve Azerbaycan\’a bağlı yaşamını sürdürmekte, Karabağ ise 1988\’den beri etrafı Azerbaycan ile çevrili iken, Azerbaycan\’ın içinde bir ada gibi sıkışmış halde  Laçin koridoru hüneri ile Ermenistan tarafından ayakta tutulabilmektedir.

Peki, Ermenistan nasıl olup da fiilen bizzat kurdurduğu Karabağ\’ı devlet olarak bile tanımaz. Tanımıyor çünkü o toprakları bir gün Büyük Ermenistan hedefi ile Erivan\’a bağlamanın peşinde.

Ya Azerbaycan; nasıl oluyor da 28 yıldır kendi topraklarını işgal altında bırakabiliyor ? Bırakıyor, çünkü o topraklarda güç gösterisinde bulunacağı Azeri nüfusu yıllar içerisinde neredeyse sıfırlanmış durumda.

Rusya ?… Neden konuya direkt müdahil olmuyor ? Çünkü değer bulmuyor. Bunu yapmasını gerektirecek hiç bir şey yok orada, dağlar dışında.

Bu aşamada tüm taraflardan hatta gündem değiştirmek sevdası ile bizden bile çokça popülist söylem olacaktır. Sn.Aliyev\’in askeri üniforma ile fotoğraf vermesi, Azerbaycan Savunma Bakanı\’nın tatbikat söylemleri ve elbette bizlerin özellikle sosyal medya üzerinden kardeş Azerbaycan\’a destek mesajları.

Ve yine kimse sormayacaktır;

Örneğin Sn.Aliyev tam 13 yıldır o koltukta oturuyorsunuz. Hayrola ? Ne oldu da birden \’\’Azeri toprakları\’\’ Karabağ aşkınız alevleniverdi ?

Ya da Azerbaycan Savunma Bakanı Sn.Orgeneral Zakir Hasanov; tam 3 yıldır Bakanlık koltuğunda. Bugün mü karar verdi Karabağ\’da \’tatbikat\’ yapmaya. Orada \’savaş falan yok, Azerbaycan kendi toprağında tatbikat yapıyor. Orada ölen Ermeni varsa gidip onlara sorun ne işleri varmış Azerbaycan toprağında \’ söylemi, sadece popülizmden ibarettir.

Aklınız neredeydi arkadaşlar, o referandum yapılırken, o topraklarda Ermeni tandanslı bir devlet kurulurken daha da ötesi yıllardır bu düzen, de facto ( fiili ) olarak sürerken.

Daha açık sorayım: Yirmi küsur yıldır size göre Azerbaycan toprağı olan Karabağ\’da bir kentin ( sözde başkentin) burçlarında Ermeni Bayrağı\’nın açık bir versiyonu dalgalanıyorken siz neredeydiniz? Bugün de yapabileceğiniz, bir kaç haftalık şovdan ibaret. Hepsi bu.

İşin ilginci, her konuda olduğu gibi işin aslından zerrece haberdar olmayan ülkemde değerli dostlarım, popülist yorumlara devam ediyorlar en sosyal medya üzerinden.

Aslan Azerbaycan. Yürü be. İşte bu.

Gelinen noktada ne analiz ne de rasyonel bir fikirden söz etmek olanaksız. Sadece Türk halkları üzerinde yapılan ağır ajitasyon söz konusu ve işin ilginci buna Azerbaycan\’da yaşayan aklı başında kimse kanmıyorken, Türkiye\’de ciddi oranda sosyal medya yazarının fikrin peşinden sürükleniyor oluşu.

 

 

 

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir