11 Mayıs 1939 – 16 Eylül 1939 tarihleri arasında 4 ay boyunca Moğolistan Halk Cumhuriyeti ile Mançu İmparatorluğu sınırında bulunan Halkha Nehri boyunca devam eden savaştır.
Moğolistan; Sovyetler Birliği orduları tarafından; bugünkü Çin Halk Cumhuriyetinin kuzey doğusunda o tarihte kurulu bulunan devlet olan Mançu ise Japon İmparatorluk orduları tarafından desteklenince, nehir boylarında Sovyetler ile Japonlar karşı karşıya kalmış ve savaş bu iki büyük devlet arasında gerçekleşmiştir.
Japon İmparatorluk orduları Orgeneral Kenkichi Ueda komutasında; Sovyetler Birliği orduları ise ilk safhada Korgeneral Grigoriy Shtern ve savaşın ikinci safhasında, Haziran ayında Moğolistan\’a gönderilen Korgeneral Georgiy Konstantinovich Zhukov komutasında idi.
Dünya tarihinin ana eksenini değiştiren savaşlardan biri olan Halkha Nehri Savaşı, günümüzde çok az bilinen bir çarpışma olsa da esas itibarı ile İkinci Dünya Savaşının son öncü savaşıdır (İkinci Dünya Savaşı 1.Eylül 1939\’da başlamış kabul edilir)
Savaşın özelliklerini incelersek;
Dünya tarihi açısından son derece önemli bir komutanın adının ilk kez duyulduğu savaştır.Zhukov; bu savaşı kazanırken özellikle zırhlı kuvvetleri sevk ve idaresindeki liderlik yeteneği ve savunurken bile saldırma prensipleri ile Stalin\’in en önemli taktik dehalarından olmuş ve daha sonra; İkinci Dünya Savaşı\’nın seyrini ikinci kez değiştirmiş ve Stalingrad Savunmasını yönetmiştir.Bir dünyanın kaderini iki kez değiştiren bu komutan Sovyetler Birliği Mareşali rütbesi ile 4 kez (Brejnev ile birlikte en fazla) Sovyetler Birliği Kahramanı Madalyasına sahiptir.
Japon İmparatorluğu Kara Kuvvetleri\’nin kuzeyden yayılalım politikası çökmüş ve Deniz Kuvvetleri\’nin güneyden yayılalım politikası öne çıkmıştır. Bu sayede Japonlar Pasifik\’te işgallere başlamış ve Pearl Harbour Baskınına ve devamında A.B.D \’nin savaşa katılmasına sebep olmuştur.
Japon İstihbaratı Pearl Harbour Baskınında A.B.D. uçak gemilerinin Pearl Harbour\’da olmadığı gerçeğini atladığı gibi bu savaşta; yani iki yıl önce de Zhukov\’un zırhlı birlik gücünü ve harekat yeteneğini tespit edemeyerek Japon Genel Kurmay\’ına raporlayamamıştır.
Japonya , İkinci Dünya Savaşı boyunca, bir daha Sovyetler Birliği\’ne saldıramamış bu da Sovyetlerin doğu cephesi sorununu çözdüğü için; kendi batı cephelerine verecekleri ağırlığı arttırarak, Almanya saldırısında daha dirençli kalmasını sağlamıştır.
Japonların geleneksel kılıç ve piyade gücünün, zırhlı Sovyet teknolojisi karşısında yetersizliği kanıtlanmış ve savaş tarihi teknoloji ile yeniden yazılmaya başlamıştır.
Almanya\’nın Sovyet direncini görmesi sağlanarak, İkinci Dünya Savaşının hemen başında Alman Ribbentrop Moskova\’ya gelmiş ve ünlü Alman – Sovyet saldırmazlık anlaşması olan Molotov-Ribbentrop Paktı imzalanmıştır.Bu sayede; Sovyetler, gelecekteki Alman taaruzuna çok detaylı hazırlanabilmiştir.
İstihbaratın; savaş taktiğinin en önemli parçası olduğu bir kez daha kanıtlanmıştır.
Her savaşta olduğu gibi ölü, yaralı ve esir İNSAN sayıları tarafların dezenformasyonu ile kesin değildir lakin bu yıkıcı savaşta ortalama kabul ile 60.000 İNSAN EVLADI ölmüş, yaralanmış ve esir düşmüştür.
Benim yorumum; İnsan ağırlığından makine ağırlığına geçişin kilometre taşlarından biri sayılabilecek bu hazin savaş kadar tarih akışını değiştirmiş sadece 50 kadar savaş olduğudur.
17 Nisan, 2015 – İstanbul