Kitap yazmak uzun ve sancılı bir yolculuk. Oldum olası bulduğum bir kağıda bir şeyler karalamışlığım olsa da bütünsel bir kurgu içinde, kimseyi daraltmadan, anlam bütünlüğünü bozmadan bir sonuca ulaşmak düşündüğümden çok daha zor oldu. Üstelik anlamsız, hiç taşınmaması gereken gündem kaygıları ile ana kurgudaki tarihleri değiştirmek zorunda kalmak kelimenin tam anlamı ile pişmiş aşa su katmak gibiydi ve sonuçta ortaya çıkan yemeğin tadını en azından orijinal metne göre kesinlikle değiştirdi.
Gölgesiz\’i; son derece çarpıcı bir konuda, bu ülkenin gerçeklerine ve balık hafızasına bir gönderi olarak yazdım. Ne olduğunu bile anlayamadan ölen on binlerce insanın anısına. 17.Ağustos.1999\’dan bu yana deprem açısından bu ülkede neredeyse hiç bir şey değişmedi. Çok yakın bir gelecekte kadim kent İstanbul\’un yanı başında bulunan iki farklı fay kırılacak. Tek tek kırılırlarsa 7 şiddetinin üzerinde iki farklı deprem yaşanacak. En kötü olasılık, birlikte kırılırlarsa bu kez şiddet 7,6 seviyesinde öngörülüyor. Bunun nasıl bir felaketle sonuçlanacağını kestirmek bu kadar kolayken rant amaçlı ve kötü niyetli programlar haricinde, somut ve net hiç kimse hiç bir şey yapmadı ve yapmıyor. Gölgesiz, 17. Ağustos. 1999\’da neler olduğunu, ilk elden tanıklıkla ve yaşanmışlıkla anlatan bir kurgu roman. Kurgu, ancak bileşenlerinden çoğu da yaşanmışlıkların ta kendisi.
Bu kitap, yazmaya ya da bitirmeye çalıştıklarımın ilkiydi. İlk bitirebildiğimdi. Yazmayı, günümüz çılgınlığında bir öz terapi gibi gören bir yazar olarak yazmayı sürdürüyorum elbette. Ancak ilkinin yeri her zaman ayrı olacak sanırım. Üstelik içerdiği gerçekler bu kadar yakın bir gelecekte hatta neredeyse her an tekrarlanabilir haldeyken.
Kitabı yazarken hiç fark etmeden, kasıtsız olarak bazı sahneler kendi müziği ile birlikte geldi. Bitirdiğimde gördüm ki yirmi farklı şarkı eşlik etmiş satırlarıma. O şarkıları da kronolojik sıra ile hem Youtube kanalımda hem de Spotify\’da \’\’gölgesiz\’in albümü\’\’ adı ile paylaştım. Her romanın bir müziği hatta bir albümü olmalı diye düşünürdüm zaten. Gölgesiz\’in albümü, istemsizce kendi kendine oluştu. O satırları yazarken o notaları aklıma düşüren tüm besteci , grup, icracı ve sanatçılara teşekkür ediyorum.
Sonuç olarak kendimi iyi hissetmek adına yazmaya devam ettiğim bir yolculuk bu. Hataları ve eksikleri ile \’Gölgesiz\’, bu yolculukta uğradığım ilk kasabaydı. 2021 Yılında bir kaç kasabaya daha uğrayabilmeyi umuyorum. Belki birlikte, belki kulağımızda aynı şarkılarla.