Bugün 31 Aralık 2020. Hala ayakta, sağlıklı, mücadelenin içinde olan tüm insanlara geçmiş olsun. Bu yıl 1,8 Milyon insan, resmi rakamlara göre Covid 19 sebebi ile bu dünyadan ayrıldı. Yani en az 1,8 Milyon aile, bir ferdini kaybetti.
Bunun dışında Milyarlarca insan ekonomik durgunluktan, ticaret yapamamaktan, işsiz kalmaktan, işletmesini kapatmak zorunda kalmaktan dolayı fakirleşti, acı çekti. 2020, dünyanın ne kadar kötü yönetildiğini, ülke yönetmeye talip olanların ne kadar yetersiz ve beceriksiz olduğunu ispatladı bize. Bir kaç istisna hariç hemen tüm ülkeler, yöneticilerinin basiretsizliği yüzünden 21. Yüzyılda, bir virüs karşısında çaresiz kaldı.
Her zaman olduğu gibi acıyı çeken, basiretsizlikleri ile toplumlarını yönetemeyen siyasi yöneticiler olmadı tabii. Acıyı halklar, insanlar çekti. Örneğin Trump\’a bir şey olmadı. Sadece seçimi kaybetti lakin serveti yerinde duruyor. Ya da Macron örneğin. Bütün zırvalamalarına rağmen hala Demokratik Fransa\’nın başında, koltuğunun konforunun keyfini sürebiliyor. Hoş O da sonraki seçimi kaybedecek muhtemelen ama olsun. Bu süreçte sefasından bir ödün vermedi neticede. Orta Doğu\’nun Üç Bin Yıldır sefalete ve fakirliğe mahkum zavallı halkı için de değişen bir şey olmadı. Hala fakir ve açlar. Satılmış sözde politikacıları ya da kan ve zulümle hükmeden diktatörlerinin sofralarında ise eksilen bir şey yok.
Her şeye rağmen bu süreçte mücadele edip ayakta kalabilen tüm dünya halklarına, yılın bu son gününde söylenecek tek söz var sanırım: Geçmiş Olsun.
Lokantaları ikinci kez kapatılıp hala kapalı olan tüm dostlarıma, otellerini kapatmak zorunda kalan tüm meslektaşlarıma, acenteleri batmanın eşiğine gelen tüm iş ortaklarıma, bu süreçte işsiz kalan tüm hava yolu çalışanlarına, gecelerini gündüzlerine katarak ve ölümü göze alarak hiç durmadan çalışan tüm sağlıkçılara, iş yerleri kapanmak zorunda kaldığı için evine aylardır ekmek götüremeyen tüm dünya halklarına ve elbette tüm bu cehennem dünyanın tam da ortasında yaşarken kendi seçim tercihleri nedeni ile son 60 yıl boyunca her gün hiç durmadan geriye / geçmişe götürülüp fakirleştirilen kendi halkıma geçmiş olsun.
Bugün, yazıyı çok sevdiğim bir alıntı ile bitiriyorum. \’Dinle Küçük Adam\’ isimli eserinde bakınız ne demiş Wilhelm Reich:
\’\’Ne zaman hoşuna gitmeyen bir gerçeği işitirsen, koyduğun ilk teşhis delilik oluyor. Söz konusu kendin olunca, sen kendini \’homo normalis\’ yani normal insan gibi kabul ediyorsun. Delileri hastaneye kapatıyorsun ve dünyayı yönetenler de normal insanlar oluyorlar. Peki öyleyse bütün bu kötülüklerden sorumlu olan kim?\’\’
Hepinize geçmiş olsun!