En cesur yanıt : Bilmiyorum!

Çağımızın en büyük sorunlarından biri her şeyi bilmek zorunda olmak! Oysa iş hayatı o kadar da zor değil. Cesur olup bilmiyorum diyebilmek ve ardından okumaya başlamak kadar keyifli bir yaklaşım yok aslında. Ancak hemen her gün tam tersini yaşıyoruz. Herkes her konuda her şeyi biliyor. Bizim ülkemiz, bilgisi (gerçekten) olmadan fikri olanların memleketi.

Etrafımdaki herkes pazarlama konusunda uzman örneğin. Ya da menü yönetimi konusunda. Herkes ekonomist, herkes borsa simsarı, herkes yatırım uzmanı. Teknik Direktörlük ve Politikacılık konusundaki paçalarımızdan akan insan kaynağı zenginliğimizden söz etmiyorum bile.

Daha basit bir yaklaşıma ihtiyaç var: Bilmiyorum! Bu kadar basit. Biraz daha karmaşık olmayı seçecekseniz, bu konuda eğitim almadım da diyebilirsiniz örneğin. Ne yüce bir yanıt. O konuda eğitim alanlara, yıllarca o konuda sahada çalışanlara ne büyük bir saygı. Değil mi?

Herkesin he şeyi bilmek zorunda olduğu bir dünya, özünde kimsenin herhangi bir şeyi \’TAM\’ bilmediği bir dünyaya dönüşüyor. Bu da her şeyin üstünkörü, özensiz ve daha en temelde sakat icra edilmesine yol açıyor.

En temel konuyu her daim ıskalıyoruz: Tek amaç var o da mutlu olmak, mutlu yaşamak. Çok basit. Sakin, dingin, ölçülü, saygılı olup, \’\’her şeyi bilmeyerek\’\’ başlayabiliriz belki de. Siz ne dersiniz? Belki de her şeyi bilmeyerek bir şeyi \’tam\’ biliyor olmak konusunda yol alır ve gerçek uzmanlığımız ölçüsünde kendimizi daha iyi hissederiz.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir