Clubhouse Çılgınlığı

Ne? Yeni bir uygulama mı çıkmış? Ne zaman çıkmış? Nerede çıkmış? Hemen indirelim, çabuk çabuk! Tanrım, ben nasıl eksik kalırım? Olmaz, olamaz!

Nisan 2020\’den bu yana ABD\’de kullanımda olan ve \’herkesi almıyorlar\’ ön duyumu ile günümüz Türkiye güruhlarını aşırı tahrik eden Clubhouse uygulaması aslında on yıllardır var olan tele-konferans işinin odacık düzenine evrilerek podcast tadı verilmiş hali.

Öncelikle \’\’Herkesi almıyorlar ve şu an sadece IOS (yani apple) platformunda var\’\’ ifadeleri, kurucuları istesin ya da istemesin Amerika gibi, Türkiye gibi yoğun tüketim toplumlarında beklediklerinin de üzerinde bir ilgi çekiyor. Oysa adamların sadece IOS da olma sebepleri henüz android tabanında geliştirme yapamamış olmaları ve herkesi almama / davetiye usulü alma sebepleri de alt yapılarının buna hazır olmaması . Bu kadar basit!

Peki ne bu koşturmaca? Her yerde, her zaman olma deliliği bizimkisi. Aslında al telefonu eline, arzu ettiğin 3-5 arkadaşını konferans görüşmeye bağla otur konuş. Ama o kapalı devre tabii. O zaman engin bilgi ve görüş seviyemizi etrafa fışkırtacağımız olası bir dış / tanımadık dinleyici potansiyeli olmaz ki! Vah vah. Ne yazık. Oysa bizim dünyayı aydınlatmak istediğimiz fikirlerimiz var. O kadar büyük fikirlerimiz var ki yaratıcılarının müthiş derin bir zeka ile ürettikleri ve belki de (doğru katılımcıların elinde) pek faydalı olacak bu yeni uygulama bizim elimizde acaba nasıl olacak?

Bakın yakın gelecekte Türkiye\’de açılacak ve rekor kırılarak dinlenecek odalardan örnekler vereyim izninizle. En iyi kek tarifleri odası, Falanca kulüp taraftarları küfürleşme yolu ile rahatlama odası, İkinci el otomobiller nasıl kazık yemeden satın alınabilir odası, Filanca apartmanı dedikodu odası, Ben kişisel gelişim koçuyum gelin size anlatayım odası, Hangi hisse senedi almak lazım tüyoları odası, Falanca partinin oylarını arttırmak adına politik propaganda odası, Bilmem ne mağdurları örgütlenme ve sadece konuşarak hiç bir yere varamama odası.

Bunlar bir çırpıda aklıma gelenler. Zira biz teknolojiden faydalanalım derdinde olmayız. Bizim derdimiz her ne olursa ve her nerede olursa olsun işin içinde bulunma çılgınlığı. Yoksa yakın gelecekte, \’\’Yahu şurada bir felsefe odası var insanlar Stoacılık ekseninde çok sıkı Antik Yunan felsefesi konuşuyorlar gidip dinleyelim\’\’ diyen ya da \’\’Abi geçen bir odaya denk geldim müthiş bir sinema tarihi muhabbeti var\’\’ diyebilen kaç kişi olacağına inanıyorsunuz?

Türkiye\’de ve bir çok benzer tüketim kültürü ülkesinde konu lokal dedikodu ya da kurumsal özentilikten ileri gitmeyecek. Elbette kurucuları müthiş para kazanacak ve eninde sonunda şirketi Facebook\’a satacak ama benim iş dünyam süslü ve sözüm ona \’yeni normal\’ safsataları üzerinden sanal dünyasına savrulup duracak.

Bu işlerin en başından bu yana sanal ve boş terim uydurup üzerinde konuşmanın gerçek ve net bir üretim sonucundan çok daha fazla önemsendiğini hatta üretme ve sonuç alma eyleminin unutulduğunun farkında mısınız? Üretmiyoruz, sadece konuşuyoruz.

Çok tuttum farkındayım. Zira aceleniz olmalı. Kendinizi Clubhouse\’a davet ettirecek birini bulmalısınız. Hemen!

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir