Amerikan…!

Acayip memlekettir A.B.D.  Birbirine kel alaka eyaletler sistemi ile garip bir yönetsel karmaşadır. Temel mantık : Oy verecek halkın algı ve akıl seviyesi; yönetecek olanlardan fersahça geride olmalıdır…Öyle geride olmalıdır ki; zaman içerisinde oy vermekten dahi vazgeçecek / umursamayacak bir toplum yaratılsın. Bu nedenledir ki; A.B.D. Başkanlık seçimlerinde oy kullanma oranları çoklukla %55\’i geçmez. Yani halkın neredeyse yarısı, oy kullanmaya bile gitmez. Elbette bu sonuç ! yıllar süren çaba sonucu alınabilmiştir.

Amerikan yönetimi ilk olarak temel / en temel gereksinimleri belirlemiş yolun başında. Bu halkı yönetsel sorgulamadan uzak tutmak için öncelikle bir barınak ( ev) ve bir araç ( araba) standart olmalı. Yani iki anahtar…:) . Bunun için bankacılık sistemlerini icat etmişler ve halkı 25-30 yıl gibi çok uzun vadelerle ve çok küçük taksitler ( ancak toplamda ciddi faizlerle) borçlandırmışlar. Bugün A.B.D\’nin Hollywood tarafından pompalanmış çok büyük bir kaç metropolü dışında yaşayıp da iki anahtar sahibi olmayan vatandaşı neredeyse yok gibidir. Özellikle ülkenin orta ve güney bölgelerinde, insanların geniş bahçeli evleri ve / veya arazileri ve birden fazla araçları vardır. Bu olabilsin diye vergi uygulamalarında ev / arazi /  araç ve yakıt vergileri neredeyse sıfıra yakın tutulmuştur. Taklit etmeye çalışanlara duyurulur…:)

Amerikan\’ın ikinci büyük kozu ise televizyondur. Başta soap operalar, sonra pazarlama dizileri ve en sonda yarışma formatları ile halk tamamen televizyonda yaratılan algıya bağlı hale dönüştürülmüştür. Bu öyle bir yere gelmiştir ki reality show fenomenleri oluşmuştur. Oprah ve Dr.Öz bu trendi en iyi anlayan iki örnektir. TV dünyası bu ve benzeri örneklere inanılmaz paralar öder ve bu insanları halkın gözünde hayal edilen rol modeller tarzına dönüştürür.

Ancak bu ikisinden de önemli bir bileşen vardır: Eğitim. Amerikan; Üniversite düzeyine kadar (ilk okul + orta okul+ lise) eğitim sistemini tam bir algı yönetim sistemi olarak geliştirmiştir. Mümkün olduğunca kapalı kurulmuş bu sistemde Federal Devlet minimizedir ve dünya o okulun bulunduğu kasaba / kent ya da en fazla eyaletten ibaret kılınmıştır. Bir çok Amerikan için eyalet bile çok çok büyük bir dünyadır. Bugün Amerikan\’lar arasında doğduğu eyaletten ömrü boyunca hiç çıkmamış insanların sayısı akıl almayacak rakamlara ulaşabilmektedir. Doğduğu ve yaşadığı eyaletin başkentini bilmeyen insanların oranı % 30\’un üzerindedir. Bu konuda yaygın bir espri şöyle der: New York\’u gören İngiliz sayısı; New York\’u ( New York dışında yaşayıp da) gören Amerikan sayısında fazla olabilir…! Sıradan insan için New York\’u görmeye gerek yoktur zira televizyon bu ihtiyacı sürekli ve fazlasıyla giderir.

Sözün özü; Amerikan; çok iyi temelleyip kurduğu bu \’\’aptallar\’\’ sistemini müthiş bir başarı ile ve özel seçilmiş elit / azınlık beyin gücü ile müthiş yönetmiş ve içe ve dışa muhteşem pazarlamıştır. Bunda tüm savaşlarda özel olarak takip ve  ithal ettiği dış beyin gücü ile; her daim kapılarını zekaya açık tutarak teşvik ettiği sürekli göç alma sistemi de elbette yoğun etkilidir. Bu gerçekleşsin diye \’\’pazarlama\’\’ adında bir süreç icat etmiş bir toplumdan söz ediyoruz.

Pazarlama temel olarak bir algı yönetim sistemidir. Halka sadece ve sürekli olarak görmelerini istediğiniz şeyi gösterir ve bunu olası tüm mecralarla ve elbette manipüle ederek desteklersiniz. Bir süre sonra halk garip yarışmalar / diziler içinde kaybolur. Ara sıra ufak tefek 10-15 yılda bir de çok büyük \’\’görsel şölenler / ölümler\’\’ düzenleyerek; halkı bayrak ve millet güdüsünde tutarsınız. Dini ise; geriden geriden olabildiğince desteklersiniz ve seküler kimliğin altında halkı olabildiğince bağnaz tutarsınız ki olurda televizyon ile uyumaz ya da görsel şovları kaçırırsa bu kez dini gerekçelerle korksun.

Bilinmeyen gerçek şudur;  Amerikan\’da gerçekleşen; alkol tüketimi, tecavüz, uyuşturucu kullanımı, şiddet suçları,trafik suçları gibi baz parametlerin oransal değerleri Türkiye\’de gerçekleşenlerden çok daha düşüktür. Çünkü görebileceğiniz en kapalı hayat yaşanır Amerikan genelinde ve cezalar ciddi şekilde caydırıcıdır.(Hatırlayınız ABD New York / Boston / L.A\’ den ibaret bir yer değildir ve sadece Texas eyaleti neredeyse Türkiye kadar büyük bir arazidir.)

Amerika\’yı 30-40 yıl geriden takip etmekte olan ülkeme özet önerim şudur: Oldukça komplike bir sistemi tam bizim aklımıza uygun olarak parça – parça kopya etmeye gayret ediyorsunuz lakin bu bir sistem bütünüdür, parça parça kopya ederseniz tam da şimdiki gibi mutant bir durum oluşur. Ayrıca Amerikan seçim sistemleri de oransal bazda son derece karmaşıktır ve bildiğiniz üzere o sistemleri tam ve doğru uygulamak sizlerin işine asla gelmez. Bir de yargı konusu var ki ona hiç değinmiyorum bile.

Son olarak; Amerikan,  görsel şovların icat edildiği yerdir. Bunun için sadece Orlando\’yu ziyaret etmeniz bile yeterli olur.

 

 

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir