Aday

Çevre sohbetlerinde nerede ise bir yıldır isyan ederim. Sayın ana muhalefet ne iş yapar neden vardır neden oradadır diye. Buradan Sayın Kılıçdaroğlu\’nın siyasi vizyonu ! ve liderliği !!! konusunda bir çok kez yazdım, tekrara gerek yok. Sonunda, muktedir olanlar \’baskın\’ a karar verdi. Şu an seçime 58 gün var ve Sayın ana muhalefetin; Türk tarihinin belki de en kritik seçimine 58 gün kala bir adayı bile yok. Konuşuyorlar, kendi tabirleri ile istişare ediyorlar.

Bakınız, matematiğin türev-integral detayında mühim olduğu bu seçim daha şimdiden ana muhalefet açısından skandaldır. Kurtarmaya, \’aslında biz hazırız\’ demeye falan çalışıyorlar lakin durum çırıl çıplak ortada.

Son kez sormam gerek. Sayın Kılıçdaroğlu ve fevkalade vizyoner !!! kurmayları 9 seçim kaybettiniz, 10.suna 58 gün kala adayınız bile yok gerçekten ne yaptınız bunca zamandır? Pardon, yürümüştünüz , unutmuşum. Allah, ayaklarınıza zeval vermesin.

Belki tekrar olacak ancak önemli; bu ülkenin 1946\’dan beri sorunu iktidar değildir, muhalefettir. Zira demokrasi yaklaşımında işin önemli kısmı muhalefet dinamiklerine, muhalefetin elindeki matematiği nasıl kullandığına, ne zaman kullandığına, ve alınan kararlara ne zaman destek verip ! (ki bizimkiler asla destek falan vermez) ne zaman yüksek sesle karşı çıktığına bağlıdır.

Bizim muhalefet yıllar sonra 15 milletvekili operasyonu ile nihayet bir aksiyon alabilmiştir, nihayet! Ziyadesi ile geç ama olsun, bu da bir şeydir. Peki o aksiyonu 48 saat içinde almayı akıl! eden muhalefet nerede ise bir yıldır nasıl oluyor da bir aday belirlemiyor sorusu ise halen yanıta muhtaçtır. Akıllara zarar gerçekten.

Pekala 24 Haziran / 8 Temmuz seçimlerinde, sayın muhalefet matematiği doğru okuyabilecek mi? Bakalım:

Chp kemik oyu %25 kabul edilebilir. Ülkücü taban oyu da %15\’tir (%10\’unu Akşener çalar), etti %35. Akşener %5 gibi de AKP\’den çalsa etti %40. Saadet hareketi de büyük hamle edip %3 yapsa etti %43.

Bu noktada kritik yaklaşım %10  elinde tutan HDP olacaktır. Özetle, HDP oylarını blok olarak alacak olan bu seçimi kazanır. Sayın ana muhalefet bunun farkında mıdır? bilmek zor. Bu durumda, sorun şudur: 1. turda herkes kendi adayı ile gidecekse, muhalefet bloğunda en çok oyu alıp ikinci turda sayın Cumhurbaşkanı\’nın karşısına kim çıkacaktır ya da kim çıkmalıdır.

Kanımca bu isim merkez sağdan bir isim olmalıdır zira 1946\’dan beri merkez solun bu ülkede kazandığı seçim bir elin parmaklarını geçmez ve tümü Ecevit tandanslıdır. Chp bunun farkında mıdır? bunu da bilmek zor.

Öyle ise seçimin kaderini Chp seçmeni belirler. Kim çıkarsa çıksın, ilk turda muhalefet bloğunun en yüksek oyunu örneğin %25 gibi oyu Chp adayı alırsa, ikinci turda ülkenin %51\’ini bu bloğun toplaması ne derece mümkündür. Daha doğrusu mümkün olsa da  bu tamamen ve blok olarak HDP tavrına bağlı kalır.

Oysa ilk turda , Chp oyları türev -integral hesabı ile merkez sağa kaysa, bu durumda ikinci turda Hdp oyları kaybedilir fikri oluşabilir ancak Akp içindeki derin merkez sağ, oyunu direkt bozabilir ve muhalefet bloğu azımsanmayacak bir farkla kazanabilir.

Ya direkt birinci turda aday merkez sağdan gösterilirse. ( Sayın Gül\’den ya da Ekmel Efendi\’den söz etmiyorum elbette). Ya Akşener, bloğun direkt adayı olsa. Akp içindeki Demokrat – Anavatan – Doğruyol bloğu daha ilk turda seçimin kaderini belirleyebilir mi?

Elbette bunların hepsi oyların kim tarafından ve nasıl sayılacağı ile de direkt ilgilidir.

Sonuç olarak bu çok ince bir matematik hesabı ve bizim muhalefetin matematiği ziyadesi ile kötüdür. Çaresizlik ne fena bir şey değil mi?

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir